24 Nisan 2021 Cumartesi

Şifa verme nasıl gerçekleşir ?

 

Şifa verme nasıl gerçekleşir

 

Şifa Verme

Ellerle şifa verme sanatı çok eskidir. İnsanlar bunu zamanın başlangıcından beri yapıyor. Hasta olan veya yaralanmış bir insanın üzerine ellerinizi koymak doğal bir içgüdüdür. Anneler bunun bir örneğidir. Bir çocuk incindiği zaman anneler ellerini incinen yere koyar. İnsan dokunuşu şifa veren özen ve sevgi iletir. Bu enerji bir çok isimlerle bilinir. Çin’de chi, Hindistan’da prana, İbranilerde ruach ve Japonlar tarafından Reiki olarak bilinir.

Reiki bu enerjinin direkt uygulaması ile çok bilinen şifa formlarından biridir. Tüm kültürlerdeki mistikler fiziksel evrenin onun altında yatan daha basit formdaki bir şeyden yapıldığından bahsettiler, modern fizik de Evren’in enerjiden yapıldığını anlama noktasına geldi, bu enerji düşünce ile etkilenebilir. Modern fiziğin bu enerjinin düşünce ile etkilenebileceğini söylemesi gibi, mistikler de bu altta yatan formun düşünce ile etkilendiğini söyler. Onlar daha da ileri gidip düşünmemiz ile ve her gün paylaştığımız düşüncelerle kendi realitemizi kendimizin yarattığını iddia ederler.

Bu enerji Reiki uygulayıcıları tarafından kullanılan doğal bir enerjidir. Reiki uygulayıcısı bu enerjiye daha güçlü bir şekilde ulaşır, çünkü onun aldığı uyumlamalar bedenin enerji kanallarındaki blokları temizler. Uyumlamalar ayrıca şifacının kendi yaşam enerjilerini artırır ve kişiyi Reiki’nin kaynağına bağlar. Bu kaynak şifacının istediği herhangi bir şekilde adlandırılabilir, Tanrıça enerjisi, Tanrı, ilk Kaynak vs. Reiki herhangi bir din ile ilişkili değildir, bu nedenle kaynağı istediğiniz gibi adlandırabilirsiniz.

Reiki’yi uygulamak için, uygulayıcı şifanın gerçekleşmesine niyet ederek ellerini iyileştirilecek kişinin üzerine koyar ve enerji akmaya başlar. Reiki enerjisi zekidir, çünkü Evren çok zeki bir yerdir. Enerji nereye gideceğini, ne yapacağını bilir; oraya gider ve daha yüksek zeka tarafından yönlendirilir. Enerji kendi akışını yönlendirir.Uygulayıcıdan tam hastanın gereksinim duyduğu miktarda enerji çekilir. Tüm bunlar şifacının direkt bilinçli müdahalesi olmadan gerçekleşir. Şifacının işi yoldan çekilmek, şifa yerini açık tutmak ve bundan sonra ne yapacağının işaretlerini gözlemek/dinlemektir.

Hastalık gibi fenomenlerin kişinin spiritüel büyümesinde önemli anlamlara sahip olduğuna inanılır, örneğin uyanmak için bir mesaj. Tek başına enerji şifası zihin veya bedenin bir düzensizliğini ortadan kaldırabilir, ancak hastalığın mesajını almadıkça ve sonuç olarak titreşiminizi yükseltmedikçe gerçek iyileşme olmaz. Eğer mesaj alınmazsa, sadece başka bir hastalığı geliştirdiğinizi görürsünüz. Reiki şifası enerjinize uyum getirir ve bilinçliliğinizde veya titreşiminizde değişimler yaratarak zihin ve bedenin gerçekten temel iyileşmesini getirir.

Mikao Usui’nin modern bilimin evrendeki her şeyin titreşimden yapıldığı sonucuna varmasının farkında olduğu görülüyor. O en yüksek boyutların titreşimlerini -Reiki- olarak isimlendirdi. Onun görüşü ile Reiki daha yüksek boyutlardaki varlıklar tarafından yayılan bilinçli enerjidir. Enerji kendi bilinçliliğine ve zekasına sahiptir ve sevginin, uyumun ve şifanın karakteristiklerini gösterir. Onun gerçek doğası saf ışıktır.

Reiki Ryoho’nun amacı İlahi Amacımızı gerçekleştirmek olan yaşamın amacını gerçekleştirmektir. En sonunda, bu amaç Gerçek Ben olduğumuzu keşfetmek ve Gerçek Ben olarak yaşamaktır. Gerçek spiritüel doğamızı kavradığımız zaman, yaşamlarımız dönüştürülür ve yaşamlarımızın tüm alanlarında sevgiyi ve uyumu uygulamaya başlarız. Sınırlandırıcı düşünce modellerini ve negatif enerjileri salıvermeye başlarız ve dikkatimizi daha şefkatli olmaya odaklarız. Ayrıca daha alt egomuzun isteklerini salıveririz ve tüm varlıklar için uyum, huzur ve mutluluk tesis etmeye doğru çalışmaya başlarız.

Bir şifa türü olarak Reiki kozmik ritim ile senkronize olmamıza ve en saf formundaki sevginin, uyumun ve şifanın Reiki titreşimlerini aktarmamıza izin verir. Bunu etkili yapmaya devam etmek için, titreşimimizi sürekli mümkün olduğu kadar yüksek tutmak hayati öneme sahiptir. Eğer bilinçlilik seviyemiz alçalırsa, Reiki titreşimimizin kalitesi alçalacaktır.

Usui ayrıca Reiki Ryoho’nun psişik güçler geliştirmek veya garip deneyimlere sahip olmak için bir yöntem olmadığını belirtir. Reiki uyuyan sezgisel ve süpernormal yetenekleri açabilmesine rağmen, bu Reiki’nin ana amacı değildir. Reiki Ryoho ayrıca sadece belirtileri gidermek için değildir, aynı zamanda yaşamın Kaynağı ile birleşmek içindir ve Gerçek Ben’e uyanma vasıtası ile tüm hastalıkları temelinde iyileştirme işleminin başlaması içindir.

Reiki ne yapar ?

Reiki fiziksel, duygusal, zihinsel, spiritüel olsun acı duymayı yatıştırmaya yardımcı olur. Bu, Reikinin iyileştirebileceği anlamına gelir. Bu bildirim herhangi birinin herhangi bir hastalıktan bir veya daha çok Reiki uygulaması ile iyileşeceğinin bir garantisi veya vaadi değildir. Çoğu durumlarda Reiki, birlikte kullanıldığında tıbbi tedavinin etkilerini güçlendirir. Reikinin altında yatan prensip zarar veremeyeceğidir ve herhangi bir zarar verici amaç için kullanılamayacağıdır.

Reikinin bir başka amacı kişisel ve spiritüel tekamülü güçlendirmektir ve aydınlanma yolunda yardımcı olmaktır. Reiki herhangi bir spiritüel yola/öğretiye ait değildir ve herkes için çalışır. Reiki almak aydınlanmayı garanti etmez. Reiki almak hem bir uygulayıcıdan Reiki tedavisi almak, hem de Reikiyi uygulamayı öğrenmek anlamına gelir. Reiki tedavisi herhangi bir Reiki uygulayıcısından alınabilir. Reiki tedavisi bedenin doğal kendini iyileştirme yeteneğini güçlendirir. Canlılığı ve dayanıklılığı artırır, bedende, zihin üzerinde, duygular üzerinde, spiritüel özde ve aurada çalışır. Reiki tedavisi bloke olmuş enerjiyi salıverir ve gevşemeyi sağlar ve stresi azaltır. Reiki enerjisi içsel bir zekaya sahiptir ve bedende ve aurada nereye gereksinim varsa oraya gider. Bedeni hem enerjisel hem de fiziksel toksinlerden temizlemeye yardım eder ve zamanla dayanıklılığı, sezgiyi, meditasyonu ve spiritüel tekamülü güçlendirir.

Reiki ayrıca bitkiler, hayvanlar ve hatta makineler üzerinde çalışır ve Dünyayı iyileştirmek için ve dünyadaki olayların tedavisi için kullanılabilir. Reiki sizin için kişisel olarak çalışır ve başkalarına yardım etmek için kullanabileceğiniz bir araçtır.

Reiki kendi spiritüel varlığınızın daha yüksek parçasına bir kapı olabilir. Reiki tedavisi ve uygulaması auranıza ve fiziksel bedeninize enerjinin daha yüksek titreşimlerinin akışını artırabilir. Reiki enerjisi toplam sizi : fiziksel, duygusal, zihinsel ve spiritüel - uyumlamak veya dengeye getirmek için çalışır. Reikinin yararlarını almak için Reikiyi aktif olarak kullanmalısınız veya tedavileri düzenli almalısınız.

Reikiyi bir gevşeme ve stres azaltıcı teknik olarak kullanmak kabul ediliyor ve yayılıyor. Hastalıkların ve yaralanmaların tedavisini desteklemeye ilave olarak, Reiki spiritüel gelişmeye yardım ettiği gibi diğer beden çalışmalarını ve şifa tekniklerini ve spor performansını güçlendirir. Bilim enerji çalışmasının geçerliliğini kabul etmekte isteksiz, ancak çalışmalar bir çok farklı şekillerdeki enerji tedavilerinden gelen hızlanmış gelişmeyi gösteriyor. Kirlian ve aura fotoğrafları da Reiki tedavisinden önceki ve sonraki önemli değişiklikleri gösteriyor.

Uygulamayı öğrenmek ve Reikiyi başkaları ile paylaşmak için, bir Reiki Masterdan uyumlama almanız gerekir. Kendinize, ailenize ve arkadaşlarınıza, hayvanlara, bitkilere vs. Reiki vermeyi öğrenebilirsiniz. Başkalarını tedavi ederken Reiki enerjisi sizi de tedavi eder ve enerjilendirir.

Reiki uyumlaması nedir ?

Şifa enerjisine herhangi bir kişi tarafından kanallık edilebilir. Bu yetenek bir kişiden diğerine enerjisel aktarım vasıtası ile geçirilir. Bu aktarım uyumlama veya güçlendirme veya bazen inisiyasyon olarak adlandırılır. Uyumlamalar auradaki blokları giderir ve bizi çevreleyen şifa enerjilerinin taç çakradan girmesine ve bedenimizden ve ellerimizden gerekli olan yere akmasına izin verir, sizi enerji bedeninize (aura) direkt bir aktarım vasıtası ile Reiki enerjisini kullanma yeteneğine bağlar. Uyumlamalar avuçlardaki çakraları ve enerji kanallarını açar ve sizi özel Reiki şifa frekanslarına bağlar. Uyumlamalar ayrıca bu enerjileri özel amaçlar için yönlendirmemize izin verir.

Uyumlamalarda yapılan şey, uyumlama alan kişiyi bir seri sembole uyumlamaktır ve bu semboller enerjilerin 3 ncü boyut temsilcileridir. 3 ncü boyut realitesinde çalıştığımız tüm sembolizm çok - boyutlu enerjilerin temsilcileridir.

Beden sistemine bir radyo alıcısı olarak bakarsanız - temel olarak insan bedeni bu şekildedir, meridyen sistemi geniş bantlı bir antendir - Radyo 4’e ayarlandığınızda, Radyo 1’i dinleyemediğinizi kavrarsınız. Uyumlamaların yaptığı bedeninizi ve üst çakra sisteminizi reiki olarak adlandırılan bu enerji ile çalışması için ayarlamaktır.

Herkes bu uyumlamaları alabilir ve Reikiye kanal olabilir, özel yetenekler gerektirmez ve kendiniz ve başkaları için şifa vermenin güvenli bir yoludur. Reiki fiziksel sorunların tedavisi için ve allopatik sağlık tedavilerini ve uygulamalarını bütünlemek için geleneksel olarak kullanılır, Tıbbi tedavinin alternatifi değildir veya bir teşhis sistemi değildir. Reiki sevginin ve bütünlüğün zeki bir enerjisidir. Reikiyi kullandığınız zaman çalışacağınız bir çok yol keşfedersiniz ve ondan değer kazanırsınız. Evrensel yaşam gücü enerjisi ile çalışmak için olası yollar sonsuzdur.

Hızlandırılmış kişisel spiritüel gelişime devam etmek için Reikinin düzenli kullanımı gerekir. Tüm yaşamın yararı için kişinin kendisine yardım etme isteği ve Reikiyi uygulama ve kullanma istekliliği olmalıdır.

Çoğu insan uyumlama yapılırken, bedene enerji akışını sıcaklık veya dalgalar olarak hissedebilir veya ışık ya da imgeler görebilirler veya müzik işitebilirler. Çoğu insan hiçbir şey hissetmez ve deneyimlemez, bazıları daha gevşemiş ve enerji dolmuş hissederler.

Uyumlamalar ve tedaviler alıcının kişisel iyileşmesini hemen başlatır. Bu bazen örneğin aşırı gaz, ishal veya huysuzluk gibi fiziksel belirtiler veya duygusal salıvermeler olarak görülür. Bu detoksifikasyon olarak adlandırılabilir. Çoğu insan bu tür görünür etkilere sahip olmaz. Bazıları uyumlamadan sonra 3 hafta veya 21 gün süren duygusal işlemler bildirir. Bazı insanlar uyumlamadan hemen sonra olağan olmayan canlı rüyalar gördüklerini belirtir.

Reiki tedavisi veya uyumlaması alan herkes bol bol su içmeye teşvik edilir. Bu çoğu zaman detoksifikasyon belirtilerini azaltır veya elimine eder. Bazı durumlarda toksin gideriminin ve enerjisel veya fiziksel uyumlanmaların onların bir süre kötü hissetmesine neden olabileceğini onlara hatırlatın. Bazı insanlar kronik fiziksel, duygusal veya zihinsel koşullar hafifletilirken, iyi hissetmeye alışık olmadıkları için rahatsızlık hissedebilir.

Detoksifikasyon reaksiyonu veren herhangi bir kişi kendine sık sık Reiki tedavisi vermesi için teşvik edilir ve yardım için Reiki öğretmeni ile temas kurması önerilir. Herhangi bir ciddi veya devam etmekte olan olağan dışı rahatsızlıkta tıbbi bir uzmana danışılmalıdır, çünkü bunun uyumlama ile hiç ilgisi olmayabilir.

Reiki’nin Gerçek Felsefesi

Reiki’nin gerçek felsefesi ; Özgürlüğünüzü alın, kendi gücünüzü kendi ellerinize alın, kalbinizi sevgi ile doldurun, kendi realitenizi yaratın, yaşamlarınızda ve zihinlerinizde bolluk yaratın ve -Ben’im- sözcüğünün konuştuğunuz lisandaki en güçlü sözcükler olduğunu kavrayın. Uyumlamanın ve güçlendirmenin gerçek anlamı budur - Ben’im.

Reiki’yi kullanmak

Bilinçli niyetiniz bile olmadan gereksinim duyulduğunda Reiki akar. Reiki akışını sürdürmek için sadece hafif bir niyet gerekir. Zihinsel gerilim veya yoğun irade gerektirmez, sadece hafif bir niyet ve isteklilik yeterlidir. Reiki enerjisini zorlamıyorsunuz, sadece suyun bir hortumdan akması gibi onun akışına izin veriyorsunuz. Herkes eterik enerjileri hissetmez. Uyumlandığınızda, onu hissedemeseniz bile Reiki akar. Bazen kişinin onun işlediğini gerçekten hissetmesi uzun zaman alabilir.

Enerji genellikle taç çakraya gelir ve kollardan aşağıya ellere akar ve oradan gereksinim duyulan ve/veya yönlendirilen yere akar. Sadece enerjinin gelmesini isteyin. Onun gelmesini düşünün/niyet edin.

Önceleri kendinize ve başkalarına onun çalıştığını kanıtlamak isteyebilirsiniz. Bu, Reiki yerine kendi kişisel enerjinizi kullanmanıza neden olabilir. Kendi enerjinizi kullanmanız tedaviden sonra yorgun düşmenize neden olabilir. Çoğunlukla uygulayıcı da tedaviden sonra dinlenmiş ve canlanmış hisseder. Tedavi uygularken enerjinin çalışmasına izin vermeniz önemlidir. Enerjinin alıcının en yüksek hayrı için çalışmasına niyet edin.

Enerjinin farkında olmayı ve ona güvenmeyi öğrenirseniz kişisel sezginiz size rehberlik edecektir. Doğal olarak sezgi tek başına enerji çalışmasının temel anlayışının ve tedavi tekniklerinin yerini almaz.

Reiki enerjisi nasıl çalışır ?

Hepimizin enerjiden yapılmış olduğumuza inanırız. Bu evrende yaşayan her şey bu enerjiden yapılmıştır. Reiki kişinin bedeninde, çakralarında, aurasında ve çevresinde mevcut olan herhangi aşırı ve negatif enerjiyi temizleyebilen,iyileştirebilen ve uzaklaştırabilen evrensel enerjinin saf bir formudur. Bir bölgede aşırı miktarda enerji blokajı bulunduğunda veya stres, duygusal travma ve suistimale ait modeller nedeni ile birikmiş olan negatif enerji çok olduğunda hastalık tezahür eder. Reiki bu blokları ve negatiflikleri nazik bir şekilde uzaklaştırabilir.

Reiki ilk derece -ellerle şifa-yı kullanarak kişinin bedeninde bulunan blokları elimine ederek fiziksel ve duygusal problemleri iyileştirebilir.

Reiki ikinci derece kişiyi tüm seviyelerde iyileştirebilir, çevresini de iyileştirebilir. Derin duygusal problemlerle olduğu kadar anne karnındaki ve geçmiş - yaşamlardaki sorunlarla da çalışabiliriz. İkinci derece Reiki geçmişlerini araştırabilir ve gömülü olan herhangi bir şey üzerinde çalışabilir. Bu sorunları uzaklaştırabilmek için ve iyileştirebilmek için onları yüzeye çıkarabiliriz.

Ellerimizden çıkan ısı ve hastaların aurası bazı tip hastalıklar için bizi uyarır. Bu eski bir yaralanmayı veya yakın gelecekte hastalığın tezahür edebileceği onların bedenlerinin saldırılara açık bölümlerini işaret edebilir.

Soğuk hisler bedenin bloke olmuş ve enerji verilmeye ihtiyacı olan bölümlerini işaret eder. Bir bölge soğuk olduğunda, bloğu gidermek için uzun süre enerji vermeliyiz. Soğuk bölgeler negatif bloklar yaratarak kişi için problemlere neden olabilir.

Stres ve üzüntü bu bloklara neden olur ve yakın gelecekte hastalığa dönüşür. Kişinin çakralarına enerji verdiğimizde hangi çakraların uyumsuz olduğunu da söyleyebiliriz.

Öncelikle, enerji kişiyi gevşeten sakinleştirici bir deneyim olarak davranır. Enerji onları dinlenebilecekleri bir duruma sokar. Bu gevşemiş durum onların düşünmelerini yavaşlatır, böylece üzüntülerini, korkularını ve fobilerini bir süre için yatıştırmaya yardımcı olur. Bazı insanlar nasıl gevşeyeceklerini bilmez, enerjiler onlara nasıl gevşeyebileceklerini gösterir. İnsanların sadece bunun gösterilmesine ihtiyaçları vardır ve bu onlara gösterildiğinde, buna inanabilirler. Farkındalık insanları değiştirebilir, dinlemelerini, öğrenmelerini ve en önemlisi iyileşmelerini sağlayabilir. Reiki farkındalık getirir.

Mikao Usui

Reiki, bedende meydana gelen enerji dengesizliklerini ve negatif enerji blokajlarını çözebilmek için yetersiz veya eksik kalan kendi enerji bedenimizi dengeleyip, tamamlayarak ve temelde bilinç değişikliği gerçekleştirerek ruhsal, dolayısıyla da fiziksel iyileşme sürecini başlatmamız yolunu açar.

Bu doğal enerji, evrende yaratıcı güç tarafından kişilerin elleri ile akar. Şöyle ki; Bütün dünyada var olan ve yeni çağ döneminde Türkiye-de bir doğal şifa ve tamamlayıcı tıp yöntemi olarak her gün yaşam biçimimizin parçası olan Reiki pek çok kişi tarafından; gerek ruhsal gelişim, gerek bedensel gelişim, gerekse zihinsel gelişim amacı ile kullanılan evrensel yaşam enerjisidir. Aynı zamanda şifa etkili bir enerjidir. İnisiye olan kişi ellerini kullanma yolu ile Reiki enerjisini aktarmaktadır.

Bir master tarafından inisiye olan kişi bu enerjiyi kullanabilir. Günümüzde tamamlayıcı terapi olarak dünyada hastane ve kliniklerde kullanılmaktadır. Ancak modern tıbbın yerini tutmaz, sadece tıbbi tedavinin yanı sıra bedensel, zihinsel ve ruhsal arınmanın da ilk basamağıdır diyebiliriz. Hem şifa arayanlar hem de şifa vermek isteyenler Reiki- den faydalanabilirler, bu enerjiyi almak isteyen kişi, nasıl ki yaşama geliş amacı varsa evrensel yaşam ve şifa enerjisini kullanırken de bir amaca sahip olmaktadır.

Bireyin kendi kendini tedavide kullandığı yaşam enerjisinde; Reiki enerjisini verme yetkisine sahip bir kişi bir başka kişiye bunu aktarıyorsa; enerjiyi akıtan kişi vericidir, çünkü kanaldır, enerjinin aktığı kişide alıcıdır. Eller ise birer araçtırlar. Burada Reiki enerjisi ise güç görevini, şifa gücü görevini üstlenmektedir.

Reiki-nin iyileştirme şekli, ince düzeydeki enerjiyi eller yoluyla vücudun enerji sistemine aktarma yöntemidir. Bedenimiz kas, kemik, sinir, damar, organ vb. yapılardan oluşmaktadır. Aynı zamanda bedenimizde ince düzeyde bir enerji sistemi vardır. Ve bu sistem aracılığıyla; evrensel yaşam gücü enerjisi; bedenimizde dolaşır. Bu ince düzeydeki enerji sistemi fiziksel bedenimizi saran enerji bedeninde oluşur, düşünce ve duygularımızın işlemine katkıda bulunur. Enerji bedenlerin Chakra denilen enerji merkezleri vardır. Chakralar yaşam gücünün fiziksel, zihinsel, duygusal ve ruhsal bedenlerdeki dolaşımına imkan sağlayan subap gibidir. Bedenimizde enerji meridyenleri ve nadilerimiz vardır. Bunlar ırmak gibidirler ve evrensel yaşam gücü enerjisini fiziksel bedenin tamamına taşırlar. Bu yolla bedenimizin sistem ve fonksiyonlarının dengelenmesini sağlarlar.

Fiziksel vücudumuz canlıdır, çünkü evrensel yaşam gücü enerjisi onun içinde dolaşır. Vücudumuz yaşam gücünün düşük olduğu zamanlar daha kolay hasta olur, fakat yüksek olduğu ve enerjinin serbestçe dolaşabildiği zaman da sağlığımızın korunması ve devamı çok daha kolaydır. Yaşam gücü enerjisinin akışını ve dolaşımını zayıflatan ve engelleyen bir unsur da strestir. Stres çelişen düşünce ve duygulardan doğar ve ince düzeydeki enerji sistemine yerleşir.

Stresi oluşturan öğeler arasında korku, kaygı, şüphe, kızgınlık, endişe ve huzursuzluk gibi duygu ve düşünceler vardır. Tıbbi araştırmalar strese sürekli maruz kalan bir bedenin kendi kendini onarma, yenileme ve koruma yeteneğini bloke ederek zayıflattığını belirtmiştir. Amerikan Stres Enstitüsü, doktorlara başvuranların %75 ile %95 inin stres reaksiyonu sonucu rahatsızlıklar olduğunu tespit etmiştir. Çözülmemiş stresin etkileri hafif baş ağrısından kalp hastalığı, sindirim bozuklukları, solunum ve deri hastalıkları gibi büyük çapta sağlık sorunlarına kadar çeşitlilik gösterebilir.

Reiki, çözülmemiş stresin fiziksel ve duygusal etkilerini gidererek enerjiyi dengeler ve canlılık kazandırır. Meridyenleri ve chakraları yavaşça ve etkili bir şekilde açar, enerji bedenlerini temizler ve insanı rahatlatarak huzur duygusu verir.

Evrensel Yaşam Enerjisi Hepimizde Vardır.

Aslında hepimiz bu evrensel yaşam enerjisi ile doğmaktayız. Artık araştırmalardan biliyoruz ki, insanın fiziksel bedeninin etrafında, onu kuşatan bir de enerji bedeni vardır. Bu enerji bedende çakra adını verdiğimiz 7 adet de enerji merkezi vardır. Doğduğumuz zaman temiz ve açık olan bu çakralar, dünyada yaşarken öfkelerimizle, kıskançlıklarımızla, hırslarımızla, egolarımızla kirlenip yarı kapanır. Yarı kapalı olan enerji merkezlerimiz, evrendeki var olan kozmik enerjiyi bedenimize tam olarak aktaramaz. Dolayısıyla bir çok hastalığın ortaya çıkmasına sebep olur. Reiki-nin temel prensibi, tıkalı olan veya dengesiz çalışan bu enerji merkezlerini açıp, dengeli çalışmasını sağlamaktır.

Reiki enerjisinin aklı ve şuuru vardır. İnisiye olan kişi bu enerjiyi kullanırken akıl ve şuur sahibi olan bu enerjiden kanal olarak oldukça pozitif anlamda yararlanır. Somut veriler elde eder. . Özel bir yeteneğe sahip olmanızı gerektirmez, fakat bu enerjinin bilinçli kullanılması çok önemlidir.

Reiki ustaları kendi tecrübelerini Reiki-nin özünü değiştirmeden öğretiye eklemektedir. Son yıllarda Reiki hızla dünyaya yayılmaktadır.

Reiki geleneksel tıp tedavisi görmekte olan hastaların iyileşme sürecini %50 hızlandırmaktadır. Ellerin kullanıldığı her türlü tedavi şeklinde (değişik türdeki masajlar, akupresür v.s) Reiki enerjisi geçerlidir. Reiki, beden ve ruhu dengelediği gibi, zihni de güçlendirir.

Reiki bir din değildir ve hiçbir inanca bağlı tutulmaz. Çünkü ister inanın ister inanmayın inisiye olduktan sonra bu enerji kullansanız da kullanmasanız da vücudunuzdan akar, kaybolmaz. Reiki bir din yada tarikat değildir. Bir kişi yada zümreye ait değildir. Kullanımı son derece kolaydır. Enerji aktarımı sırasında uygulama yapılan kişiye, o kişiden de uygulama yapan kişiye herhangi bir problem geçmez. Reiki, uygularken konsantrasyon şart değildir. Siz inanmasanız bile o çalışır ve şifa verir.

Enerji alan hastanın da her zaman pozitif düşünceler içinde olması faydayı arttırır. Şunu unutmamak gerekir ki, kişi ne kadar enerji (şifa) alırsa alsın, düşüncelerini pozitif yönde değiştirmediği sürece fayda göremeyecektir.

Reiki fiziksel, zihinsel, duygusal sorunların tümünde kullanılabilir. Japonya, Amerika ve Avrupa-nın bazı bölgelerinde Reiki klinikleri bulunmaktadır. Türkiye-de de son yıllarda yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.--------------------reiki ve semboller

Reiki News dergisinin sonbahar sayısında Dr. Usui’nin lineajına ve eğitim tekniklerine devam etmek için kurulan Usui Reiki Ryoho Gakkai’nin Japon üye/kurucularından önde gelen Reiki otoritesi Hiroshi Doi ile yapılan ilginç bir görüşme var. O, sembol ikileminden bahsediyor - coğrafik ve kültürel filtreler nedeni ile sembollerdeki değişimlerden ve genelde semboller üzerine düşüncelerinden ;

-Semboller Reiki’de etkin araçlardır ve benim görüşüme göre, sembollerin iki rolü vardır. İlk rol, uygulayıcıyı her sembol için özel olan Reiki dalgalarının frekansına bağlamaktır. Sembollerin ikinci kullanımı, Reiki’nin daha yüksek dalgalarının dünya üzerinde kullanılabilmesi için uygulayıcının amacına veya amaçlarına göre, dalgaların uzunluğunu değiştirmektir. Daha çok insan sembolleri kullandıkça, kollektif bilinçlilikteki birikmeden dolayı onlar daha etkili olur...

Ancak, sembolleri tekrar tekrar kullandıktan sonra, artık sembollere ihtiyacınız olmadığını keşfedeceksiniz… ve çok yakında evrenle bir olmak için bilinçliliğiniz yükselir...böylece semboller Reiki’ye bağlanmak için araçlar olsa da, günlük yaşamınızdaki her şey Reiki ile rezonansa girdiğinde artık sembollere gereksinim olmayacaktır.

Sembolleri, yüzmeyi öğrendiğinizde kullandığınız kauçuk lastiklere benzetiyorum. Yeni başlayan bir kişi için tüp çok yardımcıdır, ama kişi iyi yüzebilmek için bunu bırakmak zorundadır. Artık sembollere ihtiyaç olmayan noktaya dek, semboller dikkatle kullanılmalıdır. Ama eğer kişi, yeteneklerini sembollere borçlu olduğuna inanırsa, kişi onları bırakamaz [ve yüzemez]. Sembollerin esası tüm dünyada aynıdır, sembollerin kendileri arasında bazı farklılıklar olsa da ; aynı yüzmeye yardımcı olan kauçuk lastiklerin dizaynlarının farklı olması gibi...-

 

alıntıdır

sağlık ve mutluluk için reiki

Reiki hakkında hertürlü sorularınız ihtina ile cevaplanır. 

 

GRANTMASTER ( Teacher) SATILMIŞ TINAS 

 

USİ REİKİ UYUMLAMA (inisiye) ÜÇRETİ                   : 1-2-3-  HER SEVİYE .TL

 

KUNDALİNİ REİKİ UYUMLAMA (inisiye) ÜÇRETİ   : 1+2+3 MASTERLİK AŞAMSI VE (4,5,6,7,8,9. boster aşamalrı) AŞAMA DAHİL . TL

 

 

TEDAVİ İÇİN USİA REİKİ ENERJİ ÜÇRETİ   :,TL       (Dört seansı ,Tl, enerji uygulama süremiz yaklaşık 20 dakiykadır, dünyanın her yerine gönderilir.)

 

Sayın ziyaretçi bana aşağıdaki tel ve msn  adresinden ulaşabilirsin.

 

 Cep tel    : 0537 587 23 22
whatsapp: 0 537 587 23 22

Msn             : gokhan_1726@hotmail.com

 

sevgi ve saygılar....

  sağlık ve mutluluk için reiki

www.facebook.com/sat.1726

Reiki nedir

 

Reiki nedir

 Rei her yerde varolan, ki: ruhsal yaşam enerjisi anlamına gelmektedir. Sözcük anlamı, Japonca'da, "Evrensel Yaşam Enerjisi" anlamına gelmektedir. 1900'lü yılların başındaMikao Usui tarafından çok eski olan şifa yönteminin araştırılmasıyla ortaya çıkmıştır. Reikinin tarihi çok daha eski olmasına rağmen bu bilginin günümüze ulaşmasındaki en önemli kişi bu konuyu derinlemesine araştıran Mikao Usui'dir. 

Reiki herhangi bir din yada inanç şekli değildir her inanca sahip insan tarafından kolaylıkla uygulanabilir. Reiki tıbbı reddetmez aksine tıbbi tedaviye destek olma işlevindedir. Hastaların mutlaka tıbbi tedavi görmesi gerektiğini savunan reiki uygulayıcıları reikinin faydalarını tüm dünyanın daha iyi görmesini sağlamışlardır. 

Reikinin hiç bir zararı yada yan etkisi yoktur, zamanla unutulmaz ve etkisi kaybolmaz. Bir çok hastalıkta tıbbi tedaviyi tamamlar,zihinsel ve bedensel gerginlilerden kurtulmayı sağlar, ilaçların yan etkisini azaltır,yorgunlukları giderir,bağımlıklardan kurtulmaya yardım eder kısaca pozitif enerjiyi arttırma ve kişisel gelişim anlamında önemli pozitif etkiler yapar. 

Reiki bugün dünyada yaklaşık on milyon kişi tarafından uygulanmaktadır ve bu sayı her geçen gün artmaktadır. Dünyada bir çok hastane reiki uygulamayı bütünleyici kabul etmekte ve reikiyle ilgili çalışmalara önem vermektedir. Reiki uygulayıcılarda sezgileri güçlendirir, ruhsal farkındalığın artmasını sağlar. Reiki evrensel bir enerjidir ve hiç bir kişinin tekelinde değildir. Reiki ile herkes kendinin şifacısı olabilir. 

sağlık ve mutluluk için reiki

AŞK PERİSİ

 

AŞK PERİSİ

Aşk Perisi hayatınızın aşkını bulmanız, ruh ikinizi hayatınıza çekmeniz, yeni arkadaşlar bulmanız ve güçlü dostluklar kurabilmeniz için size yardımcı olacak mucizevi bir enerji sistemidir.

Aşk Perisi uyumlaması daha çok DNA düzeyinde kodlamalar ve aktivasyonlardan oluşur. Aslında bu enerji sistemi ile yapılan, herkeste doğuştan var olan ama büyüme ve gelişim surecinde yitirdiğimiz yeteneklerimizi yeniden aktif etme, açığa çıkarma ve bunları geliştirmekten ibarettir.

Sevginin temizleyici, arındırıcı ve dengeleyici ayni zamanda çok yüksek frekanslarda titreşebilen ruhsal enerji formu bize yüce yaratıcı Allah (cc) tarafından bahşedilen yeteneklerinizi yeniden kazanmanız ve geliştirmeniz için yoğun bir süreç başlatır. Uyumlama esnasında sevgi alma ve sevgiyi sunma merkezi olan kalp çakrası ve yüksek kalp çakrası aktif edilir. Bu konularla ilgili yaşanmış ve bilinçaltına kaydedilmiş kötü deneyimlere ait duygusal blokajları temizler. Enerji alanlarınızda sevgi enerjisi için daha fazla yer açılır. Enerjinin doğası gereği sevgi enerjisinin bulunduğu yerde korku enerjisi bulunamaz.

Böylece sevgi enerjisinin frekansı sizde baskın hale gelir.

Diğer bazı faydaları:

Çekicilik, cazibe ve karizmayı artırır. Kısmetiniz açılır.
Ruh ikinizi, hayatınızın aşkını size çeker.

Her ortamda rahatça çevre edinebilirsiniz.

Aile içi, iş ve arkadaş çevrenizle ilişkileriniz düzelir, canlanır.

Sevme ve sevilme hissini hayatınıza rahatça deneyimlemeye baslarsınız. Her zaman pozitif bir enerji yayarsınız. Kolayca yeni arkadaşlar bulursunuz.

Unutulmuş, uzaklaşmış arkadaşlarınızla ilişkileriniz canlanır.

Tarafımızdan uyumlama insiye calışmalrı yapılır

Güven sevgi ve saygılarımızla

PLEİONE ENERJİSİNİN FAYDALARI

 



PLEİONE ENERJİSİNİN FAYDALARI


1.      AIDS-bağlantılı vakalar.

2.      Çeşitli kanser türleri.

3.      Kronik Yorgunluk Sendromu polione enerjisi calışması sonrası kişinin kendini hafif hisetmesi. daha rahat ve daha sağlıklı olması.

4.      Multiple Sclerosis, epilepsi, eklem/mafsal rahatsızlığı, doğumdan kalma fiziksel bozukluklar, beyin felci v.b. bu frekansların gerektiği gibi uygulanması sonucunda iyileştiği bildirilen rahatsızlıklar arasında yer alıyor ama bunlarla sınırlı kalmıyor.

5.      Ağız kuruluğu ve gece ağızda oluşan acılğın iyişmesinde.

6.      Evrene ve meditasyon ve bilincin yüksek hallerine bağlantıyı kolaylaştırır ve hızlandırır.

 Doğum güçlüğü, radyasyon, ameliyat, haplar, kazalar, eski ve şimdiki yaşam incinmeleri, her tipte travmalar, çevresel toksinler, negatif onaylamalar ve genetik eğilimleri kapsayan çeşitli etkilerin neden olduğu delikleri, yırtıkları ve tahrip olmuş alanları onararak enerji alanını yeniden dokur.

7.      Fiziksel, duygusal, zihinsel ve Ruhsal bedenleri genişletir, hizalar, temizler ve dengeler, enerji alanını genişletir ve bedenin daha fazla enerji taşıma yeteneğini artırır.

8.      Çakra sistemini açar, temizler ve dengeler.

9.       Bedenin 21 enerji akış veya organ sistemi meridyenlerini açar.

10.   Süptil enerji bedenlerindeki blokajları açar.

11.   Enerji alanınızı genişletir.

12.   Enerji bedenindeki elektriksel blokajları temizler, hücresel hafıza ve fiziksel beden arasındaki web – benzeri link, böylece bilgi serbestçe geçebilir.

13.   Tüm şifa kanallarını açar; şifaya tüm direnci temizler ve uzaklaştırır.

14.   Kalbi bağışlamaya açar.

15.   Şifayı ve spiritüel armağanları hızlandırır.

16.   Eski inanç sistemlerini, yıkıcı düşünceleri, acı veren anıları, acının kalıntılarını, illüzyonlarını, bireyin ruhsal tasarımı ile hizada olmayan kendini – sınırlamaları temizler.

17.   Beynin sağ ve sol beyin kürelerini açar ve aktive eder.

18.   Beyindeki kafatasına ait ve omurga kılıfındaki akışkanların akışını açar ve dengeler, cranial – sakral nabız atışını dengeler.

19.   İletişimi ve işitsel yetenekleri güçlendirir.

20.   Üçüncü gözü, kalbi ve solar pleksusu birbirine bağlar.

21.   Akciğerlerden ve göğüs bölgesinden duygusal ve fiziksel kalıntıları uzaklaştırır.

22.   Lenf ve dolaşım sistemini temizler.

23.   Kalçaları dengeler.

24.   Böbrekleri, karaciğeri, dalağı, yumurtalıkları, safra kesesini canlandırır.

25.   Hormon seviyelerini dengeler.

26.   Daha büyük fiziksel farkındalığı uyandırır ve demirler; Yin ve Yang’ı dengeler.

27.   Benlik ve Evren ile bağlantının farkındalığının harika hissini derinleştirir.

28.    Hastalık ve rahatsızlıkların daimi olarak ortadan kaybolması.

www.facebook.com/sat.1726

Matrix enerjisi



Matrix enerjisi

“Kalbe in, niyetini koy ve bırak.” Alman bir bilim adamının yaratmış olduğu sistem, sahip olduğumuz duygu-düşünce kalıplarından ve zaman-mekandan koptuğumuzda bedenimizin hafifleyeceğini söylüyor. Matrix Energetics adlı bu sistemde tüm bu kalıplardan kurtulan zihin, iyiye doğru değişim ve dönüşümü başlatıyor…Yazı: Deran ÇETİNSARAÇ
Herkes bir değişimden, dönüşümden bahsediyor. Hayatımızda sorunlara yol açan ya geçmişten gelen bilgiler ya da algılama şeklimiz deniliyor. Eğer daha iyi hissetmek istiyorsak bu kalıpları değiştirmemiz gerekiyor. Peki ama nasıl? Bu değişimi gerçekleştirmemiz için yardımcı olacak sayısız metot ve yöntem var artık çünkü herkes bu konuya kafa yoruyor. Yeni sayı için araştırmamızı yaparken bu konu üzerine çalışıp kendi sistemini geliştirmiş Alman bir doktor karşımıza çıktı. Doktor Richard Bartlett’in yaratmış olduğu sistemin adı Matrix Energetics. İnternette yayınlanan videolarında Dr. Bartlett’in ayakta duran insanları el hareketleriyle düşürebildiğini görünce merakım daha da arttı. Türkiye’deki az sayıda uygulayıcılarından biri olan Tuğçe Tekmen’in kapısını çaldık ve dönüşüm sanatını ondan dinledik.

Matrix Energetics sistemi nedir? Sistemi kim buldu?
Sistemin yaratıcısı Doktor Richard Bartlett, Matrix Energetics’i değişim/dönüşüm sanatı ve bilimi şeklinde tanımlıyor. Ya da kitabına verdiği isim olan “Mucizeler Bilimi”ni kullanıyor. Almanya’da aldığım eğitimde, Doktor Bartlett, sistemin bir şifa tekniği ya da teşhise dayalı bir terapi olmadığını yüzlerce kez tekrar etti. Uygulayıcı olarak yapmamız gereken, düşünceyi ve mantığı (yani sol beyni) susturmak ve çalıştığımız insanlara olabildiğince yargısızca bakabilmeyi öğrenmekti. Hatta Doktor Bartlett, eğitim esnasında, “Sol beyninizi sadece espri yapmak için kullanın” demişti. Ben de güncel hayatımda bunu sık sık deniyorum ve çevremdeki olayların nasıl bir anda değişebildiğini gözlemliyorum. Dolayısıyla ME, düşüncelerle ve duygularla oluşturduğumuz kalıpların dönüştürülmesi şeklinde özetlenebilir. Ancak sistem zaman ve mekan dışı çalıştığından paralel evrenlerden geçmiş yaşamlar olarak ifade edilen, günümüzde hala tam olarak açıklanamamış fenomenleri de kapsıyor.

Bu sistem hangi sorunlara çözüm buluyor?
Açıkçası ben şu an için genel bir kabul görmediğinden bu terimleri kullanmaktan kaçınıyorum çünkü çalışma esnasında “sorun” diye algılanan kalıbın kaynağı (algılasam dahi) beni çok ilgilendirmiyor. Çözüm bulmak bu sistemin yaklaşımı değil. Önemli olan kişinin taşıdığı ağırlıktan ayrışması (eski yazılımların çökmesi) ve bedenin hafiflemesi.
Çalışmada neler oluyor?
Matrix’te bir kişi bana geldiğinde, öncelikle “Neye bakmak istiyorsunuz? Neleri değiştirmek istiyorsunuz?” diye sorarım. Sadece bir-iki cümleyle kişi bana durumunu anlatır. Kişiyi yargısızca izlerken durumunu özetleyen bir kelime çıkarırım. Bu, onun dönüştürmek istediği duygusudur. İşin daha da ilginç tarafı bazen kişi olayını anlatırken zihnimde bir görüntü beliriverir ya da bir ses duyarım. Kişinin alanından gelen bu bilgi aslında bakılmayı bekleyen bölgedir. Bir keresinde bir danışan, depresyonda olduğunu belirtmişti. Ancak bunu anlattığında gülümsüyordu. Matrix Energetics’in ana konusu “Farklı olanı fark et” ilkesidir. Kişinin kendine olan bu yaklaşımının çene bölgesinde kilitlenmiş bir duygu durumu olduğunu fark ettim ve elimi çenesine koyduğum anda kişi geriye doğru düşüverdi. Çalışmada kalıplar dönüştüğünde kişiler geriye doğru çekilir. Ya da bedenlerinde birtakım başka hareketler olur. Benim en sık rastladıklarım: Geriye doğru vakum gibi çekilmek, ileriye doğru adım atmak, kolların bacakların gerilmesi ya da esnemesi şeklindedir. Bu tarz beden hareketleri olabileceğinden, danışanın arkasına rahatlıkla çöküvereceği yumuşak bir yatak koyup üzerine yastıklar diziyorum.

 “İyi bir Matrix uygulayıcısı her zaman en içten şekilde ‘Bilmiyorum’ demeyi beceren kişidir. Öğrenilmişliklerin hepsi (bu aileden ve kültürden alınan verileri de kapsar) bizim için tuzak. Karşınızdaki kişiye yargısızca bakabilmenin yanı sıra, onunla empati dahi kurmadan daha farklı bir yerde (ruhunun kıyısında) durmayı becerebilmelisiniz. Bu çok ince bir çizgidir ve şu an uygulanmakta olan diğer alan çalışmaları için de geçerlidir. Uygulayıcı karşısındaki kişiyle düşünce, duygu ve enerji düzleminde bir alışveriş yapmaz; o gözlemcidir.”

Kişiler nasıl böyle bir anda geri düşebiliyor veya sizin deyiminizle çekiliyor?
Beden, kişilerin yaşanmışlıklarını okumak için en iyi veri kaynağıdır. Özellikle kaslar ve iskelet sistemi tüm sıkışmış duygularımızı tutan yapılar. En basit bir örnek ile kasılmış omuzlar, fazladan alınmış sorumluluğun ifadesidir. Tabii ki genelleme yapmak doğru olmaz ama konuya biraz açıklık getirmek için bir örnek vermek istedim. Geriye doğru çekilmek gibi, istemsizce gerçekleşen hareketleri vücut, kendini doğru hizalanmaya getirmek için yapar. Aynı refleks gibi düşünce ile bağlantılı değildir, otomatik olur. Ben danışana sadece iki noktadan dokunurum ve “alanın” getireceklerine kendimi açarım.

ME bilinci nasıl kullanabiliyor; insanın bilincine nasıl erişebiliyor?
Sistemin yapısını anlamak için gözle görünmeyen enerji alanlarını, farkındalığın ne olduğunu ve odaklanmış niyet üzerine yapılmış çalışmaları bilmek gerekir diye düşünüyorum. Mesela, görünmeyen enerji alanları beş duyumuz tarafından (genel olarak) algılanır güçler değil. Ancak doğaya baktığımızda birçok canlının bu güçlerin izini sürdüğünü ve yaşamlarını bu akış doğrultusunda sürdürdüğünü görüyoruz. Kuşların göçleri, balina ve yunusların dünyanın manyetik alanını hissetmeleri gibi… İkinci unsur olan farkındalık ise bence görünmeyen güçlerden daha da kompleks bir konsept. Şu ana kadar konu hakkında birçok yazı yazıldı ve üzerine düşünceler üretilip araştırmalar yapılmıştır. Ancak benim ilgilenenler için önereceğim tek şahıs var ve o da Jiddu Krishnamurti’dir. Kendisi hayatı boyunca hiçbir öğretiye, dine ya da herhangi bir şartlandırmaya dahil olmamış ve dinleyicilerine her zaman dualitenin içinde var olmaya çalışan zihin mekanizmasının çok ötesinden bir bakış sunmuştur. Diğer yandan da ünlü kuantum mekaniği fizikçisi David Bohm’un yakın arkadaşı. Bohm da fizik alanında çığır açan “Quantum Theory” adlı kitabında, parçalar yerine bütüne dikkati çekiyor. Bohm kuramlarını oluştururken Krishnamurti’den etkilendiğini belirtiyor. Kendisinden anladığım kadarıyla farkındalık denilen husus bizim sol beynimiz ile yaptığımız “bilme” eylemi değil. Yani doğrusal düşünce ile ortaya çıkan diyalektik sanatına benzemiyor. Kişilere bu şekilde anlattığımda “O zaman meditasyonla farkındalığa ulaşılabiliyor ama değil mi?” gibi sorularla karşılaşıyorum ancak hayır; farkındalık bir süreç ya da ulaşılacak bir nokta değil. Meditasyonda hala bir amaç ve doğrusal olan zaman etkeni bulunuyor.
Peki bu farkındalık nasıl kazanılıyor?

Aslına bakarsanız, biz zaten her an farkında olan varlıklarız çünkü hayatın kendisi yaşayan bir bilinç. Öğrenilmişliklerimizi ve şartlanmışlıklarımızı bıraktığımızda elimizde kalan tek şey farkındalık. Sorunlara edilgen bir şekilde yargısızca bakmayı daimi hale getirebildiğimizde olayları kökten değiştirmeye başlarız. Fakat, çoğumuz bu süreci hakkıyla yürütemiyoruz. Nedeni ise sonuca odaklı düşünmemiz, yani, sorulardan yanıt bulacağımızı düşünmemiz. Zaten bize doğduğumuzdan beri öğretilen, bir soru varsa bunun bir cevabı olduğu. Kaldı ki, cevaplar da önceden biliniyor. Biz sıkıntımızı bir arkadaşımıza anlatırken genellikle, “Nasıl çözeceğimi biliyorum ama bir türlü yapamıyorum” şeklinde bir ifade kullanırız. Derdimiz para kazanmaktır ve biz “Çok çalışmazsam, para kazanamam bunu biliyorum” deriz. Dolayısıyla sorunlar yenilense bile çözüm kalıbımızı (yaklaşımımızı) değiştirmeyiz. Farkındalığın ilk basamağı olan edilgen ruh haline varabilmek için öncelikle edilgen olmadığımızı, tepkisel olduğumuzu görmemiz gerekiyor. Zihnin (sol beynin) bunu anlaması zordur, o çatışmaya alışıktır. Ancak esnek olan sağ beynimizi şuurlu bir farkındalık için kullanabiliriz. Zihnin anda kalması imkansızdır çünkü o geçmiştir, gerçek değildir. Anda kalmak ve gerçeği görmek için zihnin nasıl çalıştığını önce zihnimize öğretmemiz gerekir diye düşünüyorum. Zihin kendini anladıktan sonra bilinmeyene açılmaya hazır olabilir.

Sistemin söylemeye çalıştığı şeyi bir cümleyle açıklayacak olsanız bu ne olurdu? Sistemin söylediği çok net: “Kalbe in, niyetini koy ve bırak.”

Çok sayıda kişisel gelişim tekniği bulunuyor. Matrix Energetics’i diğerlerinden ayıran nedir?
Öncelikle ME bir kişisel gelişim tekniği değil, bu önümüzdeki yüzyıllarda daha da geliştirilecek olan yeni bir tıp yaklaşımı bence. 1900’lü yılların başında insanların algısını daraltmak üzere bilhassa yaratılmış ve ardından tüm eğitim sisteminin içine yerleşmiş olan “Scientific Methodology” adı verilen yapı şu an çöküyor ve yerine insana yaklaşımı çok daha bütüncül olan yeni sistemler ortaya çıkıyor. ME bana sorarsanız bu konuda en ileri seviyede bir holistik algı yaratıyor. Sistemin güzelliği, uygulayıcıdan bağımsız olması. Uygulayıcı eğer “Ben bu işi yapıyorum” gibi bir düşünce taşıyorsa, mekanizma otomatik olarak işlemiyor. Yani para kazanmak için ME uygulamak artık konu dışı, sistem kendi içinizde taşıdığınız en ufak bir egoya dahi izin vermiyor. Biz uygulayıcılar olarak hiç durmaksızın kendimizdeki kör noktaları çıkarıyoruz ve bunların dönüşümünü izliyoruz.

Bir de niyet meselesi var değil mi?
Üçüncü unsur olarak bahsettiğim odaklanmış niyet ise şu dönemde oldukça çarpıtılmış bir konu haline geldi. Yeni bir realite oluşturmak için önce niyet ederiz. Ancak kilit nokta yeni bir algı yaratmak olmalı; yeni bir araba istemek değil. Odaklanmak bir yaratım sürecidir ve bunun için duygularımızla temasa geçmemiz gerekir. Biz, kendimizi yeni ve farklı bir realiteye taşımak için önce duygumuzu değiştirmeye hazır olmalıyız.

ME’in üzerinde hangi düşünce tarzı veya tekniklerin etkilerini görebiliriz?
Bilim dünyasına baktığımızda ME’i açıklamakta olan bazı kuramlarla karşılaşıyoruz. Rus bilim insanlarının 1980 senesinde ortaya attığı Torsion Field Teorisi, burgu şeklindeki iki noktanın etkileşimi ile madde ve enerjiye gerek kalmadan bilginin transfer edilebileceğini öne sürüyor. Dahası, bu etkileşimin çok küçük kütlesi ve yüksek enerjisi olan nötrinolar tarafından sağlandığı söyleniyor (Nötrino, Beta radyoaktif ışıma sırasında elektronla aynı anda yayılan, sıfır veya çok küçük kütleli yüksüz taneciklere deniyor). Nötrinolar maddeyle etkileşime geçmese bile üretilebilir ve saptanabilirler. Bedende var olan bazı alanlardan bilginin boşluktan geçerek, bedene temas etmeden ona tesir ettiği düşünülüyor. İkinci bir diğer bilgi de, Matrix için en temel buluşlardan biri olan Morfik Alanlar. İngiliz biyolog Rupert Sheldrake tarafından geliştirilmiş olan morfik rezonans ve morfik alanlar teorisi, evrenin bir hafızası olduğunu öne sürüyor. Kendisi yıllar süren araştırmalardan sonra bitkilerin gelişimini anlatmak için morfogenetiğin, genlerin ve gen üretiminin yeterli olmadığı sonucuna varıyor. Morfogenetiğin de daha başka alanlara bağlı olduğunu düşünerek çalışmalarını devam ettiriyor. Bunun da en net tespitini “100 Maymun Deneyi”nde yapabiliyor. Kısaca bir adada yaşayan bir grup maymunun süreç içinde değiştirdiği davranışlarının, o ekip ile hiç etkileşime girmemiş (hatta kilometrelerce uzak adalarda yaşayan) başka maymunlarda da gözlemlenmesi şeklinde özetleyebilirim. Sheldrake bunu “Organizmalar arasındaki esrarengiz telepati ve türler arası müşterek hafızalar” şeklinde ifade ediyor. Morfik alanlar insanlar için de geçerli olup, davranışsal, sosyal, kültürel ve zihinsel kalıpları kapsıyor. Bizi saran görünmeyen hafıza alanları zaman içinde bizim de davranışlarımızı değiştiriyor. Bunun dışında, yakınımızda bulunan kişilerle beş duyumuz dışında daha derin iletişim şekilleri oluşturabildiğimiz de kanıtlanmıştır. Beyindeki ayna nöronlar sayesinde karşımızdaki kişiyle empati kurabiliyor ve davranış ve düşünce modellerini kopyalayabiliyoruz.

Hangi sebeple insanlar ME çalışmalarına gidiyor?
En sık karşılaştığım konular duygusal temaları içeriyor. Yaşamla tam bir bağ kuramamak, çeşitli psikolojik rahatsızlıklar ya da ilişki problemleri gibi. Bunların dışında (kas ya da kemik sorunları gibi) fiziksel sorunları için görüşmeye gelenler de oluyor. Açıkçası sebepler benzer gibi görünse de, her kişi farklı bir evren ve ortaya çıkanlar hep birbirinden çok farklı görüntüler. Depresyon sorunu, kişi daha doğmadan önce, annesinin karnındayken annesinin yaşadığı bir sıkıntının etkisinden kaynaklanabiliyor. Bir başka kişide, aynı sorunun nedeninin yıllar önce yaşanmış bir trafik kazasından ötürü olduğunu görebiliyoruz. Kaldı ki, hep söylemeye çalıştığım gibi aslında bir kaynak yok, çalışma sırasında bazı bilgiler ortaya çıkıyor ve ben danışana bakıp “35 yaşında ne oldu?” gibi bir soru yönelttiğimde, kişi o anda, farkında olmadan alanında bakmayı reddettiği noktaya odaklanıyor ve o bölgenin şuurlanmasını sağlıyor. Beden o kadar inanılmaz bir mekanizma ki, bizden istediği tek şey gözlemlenmesi, gerisini zaten kendi kendine yapıyor.

Eski enerji kalıplarını çökerterek yeni enerji kalıplarına erişim sağlanıyor. Ayrıca Matrix Energetics enerji dönüşüm seanslarında “Kişinin zihinsel, fiziksel, duygusal boyutta hızla iyileşmesi ve dönüşümü için kuantum seviyede realite dönüştürülür ve yeni sonsuz olasılıklar yaratılır” deniyor. Bunlar ne anlama geliyor?
Yukarıdaki bilgilerden devam ederek açıklamaya çalışacak olursam, kuantum düzeyinde gözlem yapmak veya ölçümlemek elektronun veya kuantum parçacığının yolunu değiştirmektedir. Bağlantı kurmadan gözlem yapamayız. Bağlantı kurunca da kaçınılmaz olarak dönüşüm oluyor. Rahatsızlık verdiği zannedilen duygu bedende parçacık halinde duruyor. Dolayısıyla ben orayı gözlemlediğimde, eski realite çöküyor ve yeni bir olasılığa sıçrama yapılıyor. Bu her zaman daha üst seviyeye doğru ilerliyor. Frekansın artması ile gerçekleşen kuantum sıçrayışı, daha üst bir şuurun kazanılmasını sağlıyor, dolayısıyla aynı yerde duruyor olsak bile olaya bakışımız artık bambaşkadır. Çalışma tam bu noktada bayağı ilginçleşebiliyor. Değişimi yaşayan insanlar sıkıntı çekmek yerine kahkaha atmaya başlayabiliyor.

Herkes bu değişimi yaşayabiliyor mu?
Kendini hissetmeyen bir insan, yani kendi derinliğine inmeyi talep etmeyen bir kişi zaten sıkıntı çekmiyordur. Dolayısıyla niyetsizce sadece “Denemeye geldim” diyen bir insana benim yapabileceğim hiçbir şey yok. Sıkıntı çekmeye başlamış olan insan, benliği ve içindeki boşluk arasında çelişki yaşıyor. Boşluğu hissetmek, zihin için çok büyük bir çatışma. Fakat yine de faydalı. Gelinen noktada zihin deli bir arayışa giriyor ve otomatik olarak korku üretiyor. Benim işim korkunun temelini bulmak ve çözmek kesinlikle değil. Aslına bakarsanız bu durumdaki en büyük tehlike, kişinin kendi çatışmasına çözüm bulmak için bir rehbere başvurmuş olması. Geleneksel bir terapist çözüm odaklı olacağından kişiye, dilediği şekilde ve miktarda yönlendirmeler yapabiliyor. Aslında bu, zihin için daha da karmaşa anlamına geliyor. O kişinin ne olacağı sadece terapistin ağzından çıkana bağlı. Tanı, teşhis gibi yollarla da çözümler bulunmuyor mu? Bulunuyor. Ancak benlik ile boşluk arasındaki çatışma asla sonlanmıyor. Tedavi kelimesi var olduğu sürece hasta da olacaktır. Dolayısıyla dozu arttırılan ilaçlar veya bağırma seansları ya da sempatik hayvanlarla etkileşime geçmek ancak kendi boşluğumuzu inkar sürecinde işe yarayacaktır.

İçimizde hissettiğimiz boşluğu kabul mu etmeliyiz?
Biz öleceğimizi bilerek yaşıyoruz, bunu görmemek için dünyanın canına okuyup şehirler inşa ediyoruz. Oysa acı çekmek esas rehberimizdir. O, içimizdeki boşluktan gelen “Uyan” mesajıdır. Boşluğu kabul etmezsek yücelemeyiz. İronik olan, boşluktan kaçmamızdır. Görmezden gelmeye çalışmak yerine onu kucaklarsak, içimizin genişlediğini ve sorun diye bir şeyin zaten olmadığını görürüz. “Ben” diye bir kavram üretmişiz ve şimdi onu silmeye çalışıyoruz. Ayrışmaya gerek yok. Bu da bir süreç. Ancak her zaman “Bilmiyorum” diyebilmek önemli. Demek istediklerimi formülleştirirsek sonuç şu olur: Bilirsek benliği besleriz, bilmezsek boşluğa açılırız. Benlik zihindir ve yakın zamanda saniyede sadece üç-beş bayt algıladığı da tespit edildi.

Kimler uygulayabiliyor bu tekniği? Uygulayanlarda ne gibi özellikler olması gerekiyor?
Uygulayıcı olmak için Doktor Bartlett’ın birinci ve ikinci seviye eğitimlerinin ardından uygulayıcı eğitimini de almak gerekiyor. Burada belirtmem gerekir ki, dünyada ME eğitimini veren sadece kendisidir. Yakın zamanda bazı merkezlerde Matrix eğitimlerinin verildiği bilgisiyle karşılaştım ve şaşırdım. Çünkü Doktor Bartlett bu konuda çok kesin, kendisinden başka birinin eğitim vermesi yasak ve bu bir alan çalışması olduğundan, böyle bir işin yapıldığını öğrendiği anda kişileri sistem dışı bırakabilir. Dünya çapında yetiştirmiş olduğu binlerce uygulayıcı mevcut. Uygulayıcı olmak için herhangi bir ön eğitim gerekmiyor. Bu uygulama herkese açık. Ancak iyi bir uygulayıcı olmak istiyorsanız bildiklerinizi unutmaya hazır olmalısınız.

Siz eğitimde neler yaşadınız?
Seminerde ilk gün Doktor Bartlett, şu cümleyi kurmuştu: “Bu bildiklerinizi unutma süreci olacak. Hazır mısınız?” Böyle bir cümle bazıları için kafa karıştırıcıydı. Hatta o 300 kişilik salonda en çok kafası karışanlar konularında uzman doktorlar ve bilim insanlarıydı. Uygulama esnasında kendileriyle konuştuğumda hepsi gayet dürüst bir şekilde, uzun yıllar boyunca aldıkları eğitimlerde hep kavramlar ve şartlanmalar dünyasında çalıştıklarını belirtti. Bu anlamda Almanya’da yaşadıklarım benim için çok değerli. Almanlar’ın böyle bir konuya ne kadar büyük bir hassasiyetle yaklaştıklarını görmek oldukça öğreticiydi. Ben 31 yaşındayım ve 15 yaşımdan beri birçok seminere ve eğitime katıldım ancak maalesef Türkiye’de hepimiz çok biliyoruz. Dolayısıyla yeniye açılacak kadar boşluk yaratamıyoruz. Orada ünlü üniversitelerden gelen profesörlerle ve doktorlarla tanıştım. Her biri sanki yeni bir lisan öğreniyormuşçasına anlatılanları dinledi.

REİKİ UYUMLAMASI VE ŞİFA ALANLARIN ANLATTIKLARI

  BENDEN REİKİ UYUMLAMA SI VE ŞİFA ALANLARIN ANLATTIKLARI DEVAM EDECEK YAZI DİZİSİ..... SEVİYE SAYGUN Bende S.T  hocamdan pleione uyumlaması...